canlı bomba

duyduğunuz üzere okulumda canlı bomba paniği yaşandı. aşağıda yazacaklarım 1. ağızdan duyacaklarınızdır, olayı bizzat yaşadım.

saat 10.40daki dersimiz için b-112de bulunuyoduk. "ulan quiz var çakıcam amk" modunda söylenip bi yandan defter açarken bi patlama sesi duyuldu."eahahhah salaklar bu yaşa gelmişler torpil patlatıyolarrr" diye söylenirken 2. patlama sesi kulaklarımızı deldi geçti. o an anladık bişiler olduğunu. tavandan tozlar tepemize düşüyodu ve bi anda etrafı bembeyaz görmeye başladım. o saniyelerde hatırladığım tek şey bağırışlar ve hocamızın yere yatın, çıkmayın sesleriydi. önce silahla birine 2 el ateş edip öldürdüler sandım ve bu arada -ne mantıksa- eşyalarımı toplamaktaydım. o an abdullah adlı arkadaşım "camentaaaa, camın ordasın hemen buraya gel" dedi ve beni çekti. bi yandan noir désir ve marula msj atıyodum bi yandan da tirtir titriodum korkudan. eğer birini öldürdülerse yan sınıf olan bizi gayet rehin alabilirlerdi. rehin alınsak nası kaçarız planları yapıodum kafamdan. o an görevlilerin panik olmadan, kadına yaklaşmadan binayı boşaltın çağrısıyla kendime geldim ve bir anda kendimi bahçeye attım. her kafadan bi ses çıkıyodu. "kızın teki kendini vurmuş, hocayı vurmuşlar, canlı bombaymış".

daha sonra öğrendikki şerefsiz kadın hepimizi havaya uçurmak istemiş ve üzerinde 1 kg patlayıcı varmış. madem suikast girişiminde bulunuyosun, neden beni de öldürmeye kalkıyosun diye isyan ettim saatlerce. hala daha ediyorum.

gerizekalı insanların beyin yıkamaları yüzünden az daha hayatımdan, canımdan, sevdiklerimden oluyodum. iyi ki o bomba patlamadı da ben de yaşamak için 2. bi şans elde ettim.

okulumun siktiriboktan güvenliği umarım bu olaydan sonra aşırı sıkılaşır.


götünüzde patladı o bombalar ama sağolunki sayenizde yaşamımın ne kadar değerli olduğunu anladım puştlar!

--> Read more...

şarkılar...

bugün nedense bunu yazasım geldi. bi kaç şarkı var hayatımda anlamı olan. aslında tam anlam da değil. hoşuma gidiyo, bişiler çağrıştırıyo diyelim.

hadi bakalım başlayalım sıralamaya..




1) Fragile Dreams - Anathema: Geçen seneki hürockta anathema konseri sırasında resmen basbas bağırıp eşlik ettiğim, konserin son parçası. ölürüm biterim. bana hep geçmişte yaşadığım hataları anımsatır.

2) Temporary Peace - Anathema: O bi kaç saniyelik hatun sesi, sonundaki dalga sesleri. huzura erdirir bu şarkı okuyucularım. dinlemediyseniz dinleyiniz kendinizi kaybediniz.

3) Parisienne Moonlight - Anathema: Anathema çatısı altında dinlediğim en mükemmel şarkı.

4) Sensiz Kalacak Bu Şehir - Badem: marulum bu şarkıyı dinleyip tekrar tekrar ağlamıştı. hayatını bensiz geçirmekten korktuğunu söylemişti. bu yüzden şarkı marulun beni ne kadar sevdiğini anlamam için gereklidir bana.

5) Hello - Evanescence: nedeni yok. seviyorum.

6) Gitme - 110: sözlerin beni aşırı bağladığı nadir şarkılardan. marulla ayrı kaldığımız 2 ay boyunca dilimden düşürmediğim...

7) Someone's Watching Over Me - Hilary Duff: raise your voice soundtrackinde bulunan bi şarkı. sözler ayrı melodi ayrı güzel. aklıma arkadaşım gelir hep...

8) Here Comes The Rain Again - Hypnogaja: noir désir sayesinde tanıştım bu şarkıyla. tek kelime: harikulade. herkes bilmeli.

9) Come Clarity - In Flames: bi in flames harikası. muhteşem sözler, çarpıcı ritimler mevcut. dalıp dalıp dinlediğim şarkılardan. hele de mevsim sonbaharsa.. off..

10) Love Hurts - Incubus: össye hazırlanırken radyoda rasgele karşıma çıkan bi efsane.

11) The Coldest Winter Night - Kamelot: melodisi için bile dinlerim.

12) Pişmanım Bebeğim - Kargo: Korayın sesine hasta olmayınınız var mıdır? türk motifli muhteşem bi çalışmadır bu şarkı. ısrarla isteyiniz.

13) Zaman Yok - Kreş: dans etmek istiyosan, doğru yerdesin beybim.

14 ) Yarım Kalan Şarap - Kreş: pişmanlık daha iyi nasıl anlatılabilir ki? klipte ceren morayın canlandırmaları da çok başarılı.

15) Heaven's A Lie - Lacuna Coil: lise 2deydim bu şarkı hayatıma girdiğinde. dersaneden bana kesik bi çocuk sağlam bi müzik arşivine sahipti. benim için bunu seçmişti.

16) Love Song - 311: the cure orjinaline asla alışamadım, onu sevmiyorum.

17) Hayat Bu İşte - Manga: daha 5 gün önce çıkan yeni albümlerinden. alışık olmadığımız bir şarkı kendilerinden. başındaki piyano... ah.. bence çok hoş. "içimde bir istanbul var, ondan vazgeçemiyorum" diyor ferman...

18) Dünyanın Sonuna Doğmuşum - Manga: yeni albümden muhteşem bi parça kendileri kanımca. acaip iğnelemeler ve göndermeler mevcut. bu listede EN ÇOK tavsiye ettiğim parçadır. "7 kocalı hürmüz gibi dolan ama ailemizin kızı gibi davran" var mı ötesi be?!

19) Just Hold Me - Maria Mena: üzerine yazı yazmışlığım var be hacı. anla sen.

20) Tüm Metallica Şarkıları: marul hayatıma girdikten sonra hepsine teker teker anlamlar yükledim. yazamam ki hepsini. bunu bekleme benden :)

21) Daha Mutlu Olamam - Mor ve Ötesi: yağmurlu bi günde anlamını keşfettiydim.

22) Yarım Kalan Hayaller Yaşındayız - Nem: bu grubun sevdiğim tek parçası. bi anda ısındım.

23) Decode - Paramore: twilightla alakası yok sevmemin.

24) Love Etc.- Pet Shop Boys: süper lan.

25) Alıştım Gözlerimi Kapamaya - Manga: dinle, sonra bana ulaş canım.

26) Twenty Years - Placebo: farklı bi coolluk yokmu şarkıda?

27) Carnival of Rust - Poets of the Fall: lastfmde bulduğum EFSANE!!!! nolur dinle ya!!

28) Nefes Bile Almadan - Redd: maruluma en içten halimle söylediğim şarkımmm.

29) Hipokondriyak - Zakkum: sözlerdir beni ben yapan olm!

30) Vazgeçme - TikTak: kendilerini sevme nedenim.


daha yazmak istiyorum ama bu liste acaip uzar yahu. en iyisi keseyim..

bugün ben ne mi yaptım?
eve girmek üzereyken sitede hoplayıp zıpyalan 2 yaşındaki bi çocuğa gülümsedim.
o da bana gülümsedi.
içim ısındı.
evet.

--> Read more...

karman çorman

uykum var blog. ama yatmadan önce 2 satır bişiler yazayım dedim.

gidiyorum istanbula, 23ü sabahı ordayım. 3 ya da 4 gece kalıcaz duruma göre.. bakalım artık.
o kadar yoruldukki kalıcak yer bulucaz diye, sevinmeye mecalim kalmadı. bugün beni gören herkes neyin var diye sordu. o derece bitmiş haldeyim düşünün.

eğer ayarlayabilirse marulda geliyo istanbula. benim için unutulmaz derece güzel de olabilir bu, felakete de dönüşebilir. bunu zaman gösterir.

yarın 4 saat ders asıyorum. o kadar yorgunumki... dinleyemicem, üzgünüm. sadece ödev teslimi için gidiyorum okula.

sivilce losyonları, kremleri kullanıyorum. hatur hutur suratımı kaşıyasım var.

noir désir, elize geliyo diye pek bi mutlu. ben ise heyecanlıyım, onunla tanışacağım için. ama elize daha bi heyecanlı.

%50 ihtimalle nommocuğum da istanbulda olucakmış, ankaraya gelme durumu da var ama o tarihlerde. eğer olur da istanbulda olursa acaip bi geyik bizi bekliyo demektir.

kalacağımız yer sarıyerde. şimdiden yolları, nası gidip geleceğimizi düşünür oldum. uzak çünkü.

redhead beşiktaşta kalacak çünkü 5 kız için yer bulamıyoruz. 3-2 olarak ayrıldık. ben noir désir ve elizeyle kalıcam. ama noir désire de söylediğim gibi, içim rahat değil o konuda. hem de hiç. vicdan azabı çekicem, biliyorum...


neyse blog. yatıyorum. mucu!

--> Read more...

iyi ki doğdun, gördün mü bak benim oldun!

bugün canım canım canım canım canım sevgilimin doğum günü!! tüm yurtta ve dış temsilciliklerde kutlanıyodur eminiim :)



--------------------------------------------------

bitanem, ilk tanıştığımız günü hatırlıyorum da, nası da ürkektik ikimizde. birbirimize ne diyeceğimizi bile çözemiyoken, sadece mesajlarşırken bile suratımız domates oluyoken... bak ne günlere geldik şimdi. ilk defa geçen yıl kutladım doğum gününü. 18 tanesini kaçırmıştım.. artık kaçırmak yok bu günleri. 19 ve 20de senleyim. ömrümün sonuna kadar olan doğum günlerinde de senle olcak fıstığın.. buna emin olabilirsin.

sevgilim...

hani birbirimizin gözlerine bakıp şarkılar söyledik ya dün akşam.. hani gazetede yazan "deli aşık mısınız?" yazısında yazılanlardan kaç tanesini yaptık diye kafa yorduk ya..

hani önce çiğ köfteleri midemize indirip acıların efendisi olduk, türklüğümüzü gösterdik.. sonra da starbucka gidip kahvelerimizi içtik ya..

hani çokça da güldük ya tatlım.. nargileden kafası dumanlanmış "ben"in kafasını okşadın ya sen... mutluluktan uçtum ya ben..

çok karışık ancak bi o kadar da güzel bi doğum gününü ancak biz gerçekleştirebilirdik sevgilim... 2 kültürü birleştirmek gibi bi kutlama anca bizim aklımıza gelirdi...

ne pahalı ve güzel hediyeler verebildim sana bu sene, ne de çok istediğin şeyleri alabildim. ama kek yaptım sana. ne kadar pişmedi diye üzülsem de, kakaosu az oldu diye kendi kendimi parçaladımsa da... sevgimi kattım içine... geride bıraktığımız 20 aydan izleri ekledim tutam tutam.. hani diyo ya şarkıda " insan neler yapar isteince, bu bişey değil düşününce, ben de tarifi öğrenince, kalktım sana kek yaptım" diye... evet sevgilim... kalktım... sana kek yaptım...

kalpli kurabiyelerim kadar muhteşem değildi. bunu biliyorum.. ama senin için yemek yapmak, kek yapmak.. hoşuma giden şeyler.. umarım annen gene beğenmiştir yaptıklarımı...

bunları okumicaksın, biliyorum.. okucakmışsın gibi yazmak beni rahatlatıyo...

hayatım...

iyi ki doğdun ve iyi ki benim oldun.. deselerdi 18inde muhteşem birini bulucaksın diye.. inanmazdım. ama buldum.. üstelik her şeyimizin ortak olduğu birisini..

nice birlikte yıllara canım sevgilim... seni çok seviyorum..

--> Read more...

yağmurla gelen

yağmurla gelen bi sürü şey oldu bugün ankarada. öncelikli konumuz obama idi. sonrasında soğuk, trafik ve bilimum şey. obamadan dem vurmak istiyorum...

amcamız geldi, iyi hoş. bitter çikolata tenli böle mıncır dur. ama sorun olan şey trafik abicim.. sabah sorunum yoktu evimin önünden geçiyo bilkent servisi, obamacımla alakam olmadan gidiyorum. ama dünden beri kafama takılan soru şuydu: lan eve nası dönücem???

eve dönmek için kızılaya girmem şart, e kızılay kapalı. hadi kızılaydan çıktık diyelim, çankaya kapalı... aldı beni bi telaş. arabayı istiyorum vermiyolar, taksiyle döniyim diyorum cık diyolar. bölede bi ailem var evet. saat oldu 1.30 ve ben okulumdan düştüm yollara...

tabiki tunusa kadar zerre bişi yok, kebap kebap gidiyosun. asıl sorun tunustan çıkıp atatürk bulvarına girdiğinde başlıyo. anam in cin top oynuyodu bulvarda. polisler de eşlik ediyodu. annemi arıyorum ne arıyosun beni diyo. ulan eve dönemicem daha niye ariyim :) dedim sıhhıyeye yüriyim ordan biniyim. tam gidicem baktım 188 geliyo, dedim camenta koş nasısa durur bi durakta. ama o da nesi, durmadı! baktım maltepeye kadar koşmuşum :) ordan sıhhıyeye nası gidilir hiç bi fikrim yok. marul da korkmuş, ara beni dedi, aradım. tarif etti neyseki, atatürk lisesine varınca bi oh çektim. biliyorum oraları çünkü. zaten marulunda eski okulu. atatürk lisesinden dil ve tarih coğrafya fakültesini görünce sevinçten hoplicaktım ama dedim buras sıhhıye anam rahat dur, yerler. tam o anda bi yağmur indirdi ben oldum balık. koşmaktan ve yürümekten anam ağlamış zaten, dizlerim sızlıyo. baktım ufukta 185 var. deli danalar gibi koşuyorum ama, millet kim lan bu dercesine bakıyo. neyse bindim o tıklım tıklım otobüse, yanımdan 188 geçti. adım farkıyla kaçırdım. o zaman bu kadar çile çekmicektim çünkü.

yarım saatte falan aşabildik maltepeyi otobüsle. normal yolumuz kapalı olunca hoşdereye çıkmak için 88.000 takla attık. en son olarak kızılaydaki tüm kavşakların tıkalı olduğunu anlayınca bahçeliden gitmeye karar verdi şoför. ordan çetin emeçe ve ordan sonunda hoşdereye çıktık. hoşdere bittiğinde, atakuleden yukarı istikamet kapalı olduğundan köşkün etrafından dolaştık. amerika bayraklarını gördükçe daha çok küfrettim. 1.5 saat bana otobüsle işkence çektiren büyüklere lanet ettim. toplamda 3 saatte geldiğim yol, beni bitirdi. ömrümden 33 yıl aldı.

burdan abd başkanına ve gelecek abd başkanlarına sesleniyorum! canlarım nolur bidaha gelmeyin ya! zaten siz geliyonuz diye bizimkilerin dötleri kalkıyo. bu kalkıklık bize yol, trafik ve çile olarak geri dönüyo. insaf edin be amcalarım. bize bunu yapmaya hakkınız yok :(

of blog okuyucularım bugün içimden geçen tüm küfürleri aktarabileydim buraya ne de rahatlardım... ama yapamıyorum canlar, cananlar...

kendinize iyi davranın!

--> Read more...

bütün kızlar toplandık

çok uzun bi zaman sonra kız kıza gezdik tozduk bugün. sosyal hayatım sadece marulla dışarı çıkmak üzerine kuruluyken, bi de moralim zaten bozukken, iyi geldi. pek bir iyi hemde...

2 saat için okula gittim ama 1 saatine girip çıktm :) çok sıkıldım. daraldım. imzamı attım ve tüydüm. kalan 1 saatte stranger ve merve ile fotolar çektik strangerın d80i ile. gerçekten güzel olanları var ve güzel çektiklerim var. seviyorum bu fotoğrafçılık ve modellik işlerini yea!!!

kokoreçin bi yaşam biçimi olduğunu bi kez daha anladım... üstüne bira içince bi de midye dolmalar mideye inince... of anam of. gitti benim diyet tabi... :) biz bunları yaparken japon "iğrençsiniz" gibisinden bakıyodu :)

bi sürü foto çektik tunalıda da... profesyonel olarak ilgilenmek istediğim ilk şey fotoğrafçılık 2.si ise fotomodellik... seneye bakıcam 2sine de..

topuklular denemediğimiz mi kalmadı, tikileşdiğimizi anlamadığımız mı.... bi de gloria jean's de takılınca iyice tikky oldum sandım bi an :)

ama tunalı d&rın içindeki gloria muhteşem... özellikle teras katı. tunalı ayaklarınızın altında falan. tavsiye ederim...

4 kız olarak(camenta, stranger, japon ve safi) oldukça hoş bir ankara havasında oldukça hoş bir gün geçirdik. kuzenim de ankarada. sanırım yarın da onunla çıkıcam... bakalım artık...

günün özeti ise;
KOKOREÇ, BİRA, MİDYE DOLMA, PATATES KIZARTMASI...

çok yorgun olmama rağmen film izlemeye gidiyorum..

iyi geceler!!

--> Read more...