5 Şub 2009

eskici...



daha demin youtubedu sözlüklerdi falan gezinirken fark ettim. eskiden deli olduğumuz bir çok şey şu an yok. bazıları ara ara ortaya çıksa da eski tadı vermiyor. çoğu zaten çoktan silinmiş hafızalardan.

aklıma gelenleri sıralıyorum aşağıda:

- bir zamanlar macarena vardı. 2 amcam "heeeyy macarena" der, millet kendinden geçerdi. doğum günleri partileri macarena konseptliydi ve herkes o saçma dansı yapardı. ben de yapardım. tapardım çünkü. hele sonda zıplayıp 90 derece dönmüyor muyduk?! delirirdim!

- bir kaç sene önce las ketchup mıdır nedir öyle bir karın ağrısı hayatımıza girmişti. "asereje" adlı müthiş(!) şarkılarına bir de dans eklemişlerdi ki gene hepimiz bunu yapardık. bir de o saçma sözleri ezberlemeye çalışırdık. çok biliyorduk ya ispanyolca! en son eurovisionda göründü las ketchup. şimdi nerede olduklarını bilen var mı?

- kuşum aydın vardı. kuşu öldü heralde, artık o da yok. botokslu iğrenç yüzüyle her sabah evde kalmış kadınları neşelendirirdi kendi çapında. o zamanlar küçük olmama rağmen adamın erkek kategorisine girmediğini bilirdim. "annnneeaaa bu adam kadın değil, erkek de değil. o zaman neeeyyyy?" soruma annem cevap veremezdi. haklı kadın. küçük yaşta ki çocuğa öğretilir mi kuşum aydın falan? uzaklara uçma kuşum, uçup da gitme yorulursun demek istiyorum aydına. belki okur.

- tuğçe san'ın bir şarkısı vardı, adı aklıma gelmiyo. ama başında "hahaha tuğçe san geliyoorrrr" der, altıma işetirdi beni korkudan. sonradan bu korkumu yenmiş olucam ki, ben 9 yaşlarımdayken gittiğimiz bir tatil köyünde "talent show" gecesinde bu kadının o şarkısıyla sahneye çıkmıştım. işin ilginci en çok alkışı ben almıştım. sağolasın tuğçe bacı!

- furbyler vardı mesela. ne salak şeylerdi onlar yaa. ama herkes de alırdı bundan. yan yana koyup arkadaş olmalarını beklerdik. evlenmelerini bekleyenine şahit olduğumdan sonra kardeşime verdim furbymi. fazla iğrençleşmemek lazım.

- sanal bebek çılgınlığı sarmıştı dört bi yanımızı. okula götürür eğlenirdik. ama eğer ders ortasında acıkır ya da terbiyesizce altlarına ederlerse, hocalar alırdı. bu bakımdan genelde anneme verirdim, yazık hayvanıma ölür diye. annem o günden beri lanet okuyo bana. "sen yetmedin bi de sanal bebek baktık büyüttük!"

- nihat doğan- kırdın kalbiiimiiiğğğğ, gel al gönlümüüüğğğğ. ortasında çıkan cam kırılma sesine ise, hastayız ailecek!

- volkan - ananı niyolayyy ye yeeee. ben anlardım "ananı yiyolar yee yeeee". huuoopp kardeşim! küçük çocuk var, kim yiyo anamı lan?!

- hayat enerjimizdin barbaros hayrettin! sen bizim babamızdın, sen ne dersen o olurdu...

- burak kut yaşandı bitti şarkısının klibinde dansçılarını zıplatırdı. hey gidi günler!

- ajlan mine vardı yaaa. aşk olsun aşk olsun aşk olmazsa meşk olsun gel benimle oynama aşk olsun derler, beni coştururlardı. sonra ajlan büyükburç vefat etti. coşmalarım yerini göz yaşına bıraktı.

- göz yaşı demişken, barış manço ve cem karacayı anmadan olmaz. onlar ki bir çok nesili büyüten yüce insanlar. kimse onları görmezden gelemez.

- tüm türkiye'nin aşık olduğu bir adam vardı: kemal sunal. korkusuna mı yenik düştü bilinmez ama herkes onun filmlerini bayıla bayıla ve kahkahalarla izliyo hala. büyük adamdı.



şimdilik aklıma gelenler bunlar. daha da gelirse hiç çekinmeden klavyede gezdiririm parmaklarımı.

0 insan evladı "Durun siz kardeşsiniz!" demiş: